Rüzgarlı Villa

Rüzgarlı Villa – Evin Hikayesi

Bazı zamanlar vardır yaşamınızdan öyle zamanlar ki; hem her şeye yeniden başlamak istersiniz hem kaybolmak, hem doludizgin koşmak hem de yavaş çekmek kürekleri…

İşte öyle bir dönemde yeni bir dünya kurmak için çıktık yola. Bir süredir yaşantımızda var olan Karaburun’dan başka bir yer olamazdı kaybolacağımız ve dolu dizgin koşacağımız yer. Karaburun bizim için sonsuzluk demekti, ayrılık demekti. Doğayı özgün olanı korumak ve yaşamak demekti.

Baktığımız yerler içinde bir tane arsa vardı ki;rüzgarın taksim edildiği yer dediler. Rüzgar, mavi sonsuzluk, sırtımızda dağlar. Bir taraftan her şeyle içiçe, diğer yandan o denli herşeyden uzak.

Böyle başladık yeni ufaklara ulaşmayı umduğumuz evimizin hayalini kurmaya.

Evimizi düşünürken; yaşayan bir ev olmasını, doğanın ve Karaburun’un bir parçasını olmasını istedik. O yüzden de bir taş ev yapmaya karar verdik.

Çıktığımız yolda bizi ve hayallerimizi anlayan, bizimle birlikte sınırları zorlayan, kararsızlıklarımızda çıkışı gösteren Zafer Bey vardı yanımızda.

Fırtınalarla girdik evimizin içine. Yeniden umuda, yaşama sevincine ihtiyaç duyduğumuz bir anda.

Hani rüzgarın dağıldığı yer demişlerdi ya arsamız için. Evet bir rüzgarla savrulduk, sonra yeniden, yeniden keşfettik sağlığı, mutluluğu ve huzuru.

Umarız herkesin bizim gibi ister çer çöpten, ister taştan olsun; huzuru buldukları ve dostlarıyla güzelleşip, yaşattıkları bir yuvaları olur.

Proje Detayları

Rüzgarlı Villa

Tasarımın çıkış noktası tek çatı altında büyüklerin ve ailenin ayrı ayrı barınmalarına imkan tanımaktı. Gerektiğinde birlikte hem de ayrı ayrı yaşayabilmek isteğiydi.

Parselin şekli, manzara yönleri ve yol cepheleri iki ayrı kol tasarımını gerektirmişti. Bölgemizde; Karaburun’un meşhur tüm rüzgarlarının taksim olduğu tepeydi. Bundan ötürü rüzgara adeta meydan okuyacak taş ev fikri ile çevreye uyum sağlayacak, ahşabın sıcaklığını hissettirecek ahşap saçaklı çatısıyla taçlanacak evin fikri böylece ortaya çıkmıştı.

Mal sahipleriyle beraber öz verili hassas çalışmalar neticesinde Karaburun’a yakışan bir eser meydana gelmiştir.

Teşekkürlerimizle…